text
stringlengths
7
2.59k
Ancak teorik olarak küp şeklindekabul edilen tümör gerçekte her yerde aynı kalınlıkta değildir.
Aynı zamandamikrokalsifikasyonların tanımlanması da önemlidir.
Bu iki nedenden dolayı, doz azaltılmasıpratikte, teorikte olduğu oranda mümkün değildir.
Dijital mammografide radyasyon düzeyimeme kalınlığı, meme dansitesi ve mikrokalsifikasyonların ortaya çıkarma gerekliliği ilebelirlenir (92).5- Dijital mammografide enerji spektrumu: Dijital mammografide, SDNR kontrasttandaha önemlidir.
Çünkü görüntüyü sergileme sürecinde kontrast arttırılabilir.
SDNR enerjiartışı ile hızlı değişmez ve yüksek enerji kullanımı aslında düşük doz kullanımını sağlar, buda dedektörler için gerekli dinamik aralığı azaltır (92,95).
Dijital mammografi dedektörleri: Dijital mammografi sisteminde dedektör anahtarelementlerden biridir.
Dedektörlerin görevi meme dokusunu geçen x-ışınlarının taşıdığıbilgiyi kaydetmektir.
Bu, bilgi kaybı olmadan doğru ve efektif olarak yapılmalıdır.
Dedektörlerin Çalışma Aşamaları:1- Meme dokusunu geçen x-ışınları ile etkileşim2- X-ışınları ile taşınan enerjinin absorbsiyonu3- Enerjinin kullanılabilir sinyale dönüşümü (genellikle elektron veya ışık)4- Sinyalin toplanması5- Sekonder dönüşüm6- Readout, amplifikasyon ve dijitasyonGörüntüleme performansının maksimum olması için tüm bu işlemlerin optimizeedilmesi gerekmektedir (92).
Kuantum etkileşim etkinliği: Kuantum etkileşim etkinliği (ŋ), sinyal oluşturmak üzerededektörle etkileşen x-ışını fraksiyonunu tanımlamaktadır.
Kuantum etkileşim etkinliğidedektör kalınlığı, emicinin atom numarası ve dansitesinin artması ile artar.
Bu materyaller ile fotoelektrik etki sayesinde x-ışınlarının çoğu dedektörlerle etkileşime girer (92,95).
Dedektör tipleri:1- Fosfor flat panel: Bu sistemde amorf silikondan oluşan geniş alanlı plakalar yeralmaktadır.
Bu plaka üzerinde ışık sensitif dikdörtgen dizilimli fotodiotlar vardır.
X-ışınlarıfotodiotlar üzerinde bulunan talyum ile aktiflenen sezyum iyodit fosfor [CsI(Tl)] tarafındanabsorbe edilir.
Fotodiotlar dedektörün dedektör elementini oluştururlar ve fosforlar tarafındanyayılan ışığı algılar ve her dedektör element tarafından depolanan elektriksel sinyali meydanagetirir.
Kristal yapısı nedeni ile CsI ekran-film görüntülemede kullanılan konvansiyonelfosfor tiplerine göre daha avantajlıdır.
Konvansiyonel fosforlarda laterale saçılan x-ışınlarınınabsorbsiyonı ile film üzerinde laterale saçılan ışık fotonları ortaya çıkar.
CsI kristallerininkolumnar yapısı nedeni ile bu engellenir.
Bu da dedektörleri, konvansiyonel kalın fosforlardagözlenen belirgin rezolüsyon kaybından korur.
Her bir dedektör element, fotodiod ve incefilm transistör anahtar içerir.
Bunlar her bir dizi için kontrol çizgisidir.
Bu dizide tümanahtarlar ard arda aktive edilirler.
Her bir kolonun ‘readout’ çizgisi vardır, bu nedenle özelbir sıra aktive edildiğinde, ‘readout’ çizgisi, bu sıradaki tüm dedektör elementlerden sinyalsağlar (92,95,97).2- Fosfor CCD sistemi: Bu dedektörlerde de CsI(Tl) fosfor kullanılır.
Bununla birliktebu sistemde CsI(Tl) fosforları milyonlarca fiber optikten olusan çift plak üzerineyerleştirilmiştir.
Fiber optiklerin iki rolü vardır.
Fosfordan oluşan ışık fotonlarını ‘ChargeCoupled Device’ (CCD) yüzeylere yönlendirir ve CCD ışık fotonunu dijitalize ederekelektronik sinyale çevirir.
Ek olarak optik fiberler fosforlar tarafından absorbe edilmeyenradyasyonun çoğunu durdururlar, böylece direkt x-ışını ekspojurundan doğabilecek CCDhasarını önlerler.
CCD, ışık duyarlı sıra ve sütunlar içeren bir çiptir.
Genellikle dedektörmesafesi boyunca 4 veya 5 CCD çipi gerekmektedir.
Günümüzde bu dedektörler, dardikdörtgen şeklinde 1 x 24 cm boyuttadır.
X-ışını demeti bu formata uygun bir şekilde daryarıkta kolime edilir.
Ġmaj elde edebilmek için x-ışını demeti ve dedektörler meme dokusunusenkronize tararlar.
CCD’de ortaya çıkan yükler sırası ile sütunlara aktarılır.
Daha uzun imaj elde etme zamanıgerektirmektedir.
Öte yandan saçılan radyasyonun intrensek rejeksiyonu nedeni ile grid30gerekmemektedir ve doz azaltımı mümkündür.
Dedektörler daha az elemana sahiptir ve bunedenle tam alanlı dedektörlere oranla daha ucuzdur (92,95).3- Kompütarize radyografi sistemleri: Komputarize radyografi sistemleri, mammografidışında geniş bir alanda kullanılmaktadır ve x-ışını soğurucuları gibi ışık ile uyarılabilenluminesan etki adı verilen özelliğe sahip olan bir fosfor ekran kullanılmaktadır.
X-ışınıabsorbsiyonu fosfor kristalde elektronlar şeklinde enerjiyi oluşturur ve kristal matrikstenhızlıca serbestleşerek kristal kafes içindeki tuzakta tutulur ve depolanır.
Dolu tuzakların sayısıabsorbe edilen x-ışını sinyali ile orantılıdır.
Ekran kırmızı lazer demeti ile tarama yapanokuyucu bir cihaza yerleştirilir ve imaj elde edilir.
Bu şekilde elektronlar tuzaktan çıkıp kendiorjinal istirahat hallerine dönerler.
Bu sırada kristal içinde mavi ışık şeklinde enerji açığaçıkar.
Mavi ışık miktarı optik toplayıcı sistem ve fotomultiplier tarafından ölçülür.
Lazer demetinin her bir imaj için taramazamanı ve yerine uygun olarak x-y koordinatlarında belirtilmektedir.
Uzaysal örneklemededektör element boyutu ile değil, lazer spot genişliği ve ‘pitch’ ile belirlenmektedir (92,98).4- Selenyum flat panel: Bu sistemde daha önce tanımlanan sistemlerden farklı olarakdedektörlerde fosfor kullanılmamaktadır.
Onun yerine x-ışını absorbsiyonu için amorfselenyum kullanılmaktadır.
Bu materyal x-ışınlarını absorbe ettiğinde içindeki elektrik yüküelektron halka çiftleri tarzında serbestleştirir.
Elektrodlar selenyum üst ve alt yüzeyineyerleştirilir.
Elektrodlar arasına bir elektrik alanı uygulanırsa okuma yüzeyinde yük sinyalleritoplanabilir.
Bu sistem fosfor panel sistemi gibi amorf silikon plağı üzerine oluşturulur.
Böylece fotodiyotlar yerini basit elektrod pedler alır.
Toplanan yükler ince film transistördevreler kullanılarak okunur (2,92).
Meme UltrasonografisiUltrasonografi, meme hastalıklarının tanısında mammografiye yardımcı olarakkullanılan, mamografinin spesifitesini arttıran vazgeçilmez bir görüntüleme yöntemidir.
US,palpe edilen veya edilemeyen meme lezyonlarının kistik-solid ayrımında; genç yaştaki(genellikle 30 yaşın altındaki) ve/veya hamile kadınlarda palpe edilen anormalliklerindeğerlendirilmesinde; mammografide gizli ya da kuşkulu anormal bulgunun doğrulanması yada lokalize edilmesinde başarı ile kullanılmakta olup aynı zamanda girişimsel işlemlere de eşzamanlı rehberlik etmektedir (99).
Günümüz teknolojileri ile yüksek frekanslı probların geliştirilmesi ve artan uzaysalrezolüsyon ile küçük lezyonlar US’de tespit edilebilir hale gelmiştir.
Bununla birlikte US31limitasyonları olan bir görüntüleme yöntemidir.
En önemli sınırlılığı mikrokalsifikasyonlarıtespit edememesidir.
Tüm memeyi ayrıntılı inceleme gerektirmesi, zaman alıcı bir yöntemolması ve uygulayıcı bağımlı olması diğer limitasyonlarını oluşturmaktadır.
Yalancı pozitiflikoranı oldukça yüksektir ve çesitli serilerde %0.3 ile %47 arasında raporlanmıstır (100).
Meme Manyetik Rezonans GörüntülemeSemptomatik ya da asemptomatik olgularda, her türlü meme lezyonununaraştırılmasında mammografi ilk tercih edilecek görüntüleme yöntemi olmalıdır.
Ucuz,yaygın ve kolay ulaşılabilir olmasına rağmen benign ve malign lezyonların ayrımındaduyarlılık ve özgüllüğünün sınırlı olduğu bildirilmektedir (101).
Bununla birlikte klinik olarakele gelen lezyonların bazıları mammografik olarak gizli kalabilmekte veya kötü mammografikteknik ve kalite nedeniyle özellikle konvansiyonel mammografide gözden kaçabilmektedir(69).
En önemli problem özellikle genç hastalarda dens meme dokusu varlığı, implantkomşuluğundaki meme dokusunun değerlendirilmesi ve cerrahi uygulanmış ya da radyoterapigörmüş memenin değerlendirilmesi sırasında yaşanmaktadır.
Mammografinin özgüllüğüoldukça düşük (%10-40) olup, saptanan ve malignite kuşkusu duyulan lezyonların büyükçoğunluğu (yaklaşık %75’i) patolojik olarak benign tanı almaktadır (102).
Yüksek kontrast rezolüsyonu, kesitsel ve multiplanar görüntülemeye izin vermesi,iyonizan radyasyon içermemesi ve dinamik incelemeye izin vermesi nedeni ile meme MRgörüntüleme uygun endikasyonlarda kullanıldığı takdirde, önemli bir tamamlayıcı tanı aracıkonumundadır (103).
Meme MR görüntüleme, memenin malign lezyonlarını saptamadaduyarlılığı en yüksek (%90) meme görüntüleme yöntemidir (104).
Ġnvaziv meme kanserlerinisaptamada duyarlılığı in situ tümörlere oranla daha yüksek olmakla birlikte bu konudakiteknik gelişmeler sayesinde, özellikle DCIS’ı saptamada başarılı sonuçlar elde edilmiştir(104,105).
Yapılan çeşitli çalışmalarda meme MR görüntülemenin özgüllüğü %37-100 gibigeniş bir aralıkta değişmektedir (106).
Kontrastlı meme MR görüntülemede malign ve benign lezyonların kontrast tutmadavranışları ve görünümleri birbirine benzeyebilirken, normal fibroglandüler doku hormonaldeğişikliklere bağlı kontrast tutabilir (106).
Olgular rutin kontrol amaçlı, ailesel risk faktörü, ele gelen kitle, ağrı, veya memebaşından kanlı akıntı gibi nedenlerle hastaneye başvurmuştur.
Tüm olgulara TrakyaÜniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalında dijital mamografi ve US yapılmışolup, sonrasında tüm olgular Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Genel CerrahiAnabilim Dalı’nda opere edilmişlerdir.
Çalışmaya sadece cerrahi tedavi öncesi her iki tetkiki de (dijital mammografi ve memeUS) yapılmış olan hastalar dahil edilmiştir.
Bu çalışmaya preoperatif neoadjuvan kemoterapialan hastalar dahil edilmedi.
Selenia dijital mammografi sistemde direkt dönüştürücü teknolojimevcuttur.
Bu sistem ile ışık diffüzyonu elimine edilerek görüntü kalitesi arttırılmaktadır.
Mammografi çekiminde görüntüleme alanı (Field of view / FOV) 24x29 cm oluphemen hemen tüm meme dokusu bu alana yerleştirilebilmektedir ve tek bir ekspojur ile34görüntü elde edilebilmektedir.
Tam alanlı digital mammografide 26-31 mAs, 55-75 kVparalığında x-ışınları kullanılarak görüntüler elde edilmiştir.
Bu sistemde meme için otomatikkompresyon sistemi kullanılmış olup kompresyon gücü meme kalınlığı ve fibroglandülerdoku dağılımına bağlı değişkenlik göstermektedir (CC pozisyonlarda 80-123 Newton, MLOpozisyonlarda 81-183 Newton).
Tam alan dijital mammografi ile değerlendirilen tüm olgularda her iki memeyestandart CC ve MLO pozisyonlarda olmak üzere görüntüler elde olunmuştur.
Gerekli görülenolgularda tanısal amaçlı ek grafiler (spot kompresyon, magnifikasyon, aksiller, mediolateral,zorlamalı iç ve dış kadran görüntüleri) alınmıştır.
Dijital mammografi arşiv sistemindemammografi görüntüleri 1/3 oranında sıkıştırılarak arşivlenmekte ve bilgi kaybı olmaksızıngörüntüler geri çağırılabilmektedir.
Digital mammografi görüntüleri Barco MGD 521 M,2x2.5 K medikal monitörde değerlendirilmiştir.
Bu monitör digital mammografi görüntülerinisergilemek için tasarlanmış 5 Megapiksel çözünürlüğe sahip medikal monitördür.
Sistemdemodülasyon transfer fonksiyonu daha iyi olup daha iyi bir parlaklık ve kontrast oranısağlamaktadır.
Mammografi incelemelerinde meme parankim paterni, tümör boyutları, en büyüktümör çapı, tümörün morfolojik özellikleri ‘American College of Radiology (ACR) BreastImaging Reporting and Data System’ (BI-RADS) sözlüğüne göre değerlendirilmiştir(99,110).
Lezyonlar şekillerine göre oval, yuvarlak ve irregüler şekilli olmaküzere üç gruba ayrıldı.
Kitleler sınırlarına göre düzensiz, kapalı, açık ve silik olarak ayrıldı.
a) Kraniokaudal, b) Mediolateral oblik mammografilerde; solmeme üst iç kadranda irregüler şekilli, spiküle konturlu, düzensiz sınırlı, enbüyük çapı 20 mm ölçülen malign kitle izlenmektedir.
Patolojik boyut: 12mm,Patolojik tanı: Müsinöz karsinomOlgulara mammografi ile birlikte eş zamanlı meme US tetkiki yapılmıştır.
US tetkikiEsaote MyLAb™60 Model (Italy) cihazında 5-12 Mhz lineer prob ile yapılmıştır.
USinceleme gri skala özelliği ile yapılmıştır.
US’de kitle incelenirken BI-RADS US sözlüğünegöre değerlendirilmiştir (99,110).
Sağ meme alt dış kadranda oval şekilli, spiküle konturlu,düzensiz sınırlı, ultrasonografide en büyük çapı 28 mm ölçülen malign kitleizlenmektedir.
Patolojik boyut: 25mm, Patolojik tanı: İnvaziv+in situ duktalkarsinomMalignite tanısı alan kitlesel lezyonlar boyutları, en büyük tümör çapı, morfolojiközellikleri, lokalizasyonu, histopatolojik tanılarına göre sınıflandırıldı.
Her hastanın en büyüktümör çapı retrospektif olarak tekrar değerlendirildi.
Genel Cerrahi Anabilim Dalı tarafından eksize edilen materyallerin patolojikdeğerlendirilmesine ait veriler hastane otomasyon sistemindeki bilgiler kullanılarak eldeedilmiştir.
Patoloji raporlarındaki tümör boyutu altın standart olarak kabul edilmiş olupoperasyon öncesinde mammografi ve meme US ile değerlendirilen tümör boyutu ilekarşılaştırılmıştır.
Operasyon öncesi mammografi ve US tetkiklerinin tarihi ile operasyontarihi arasında en fazla 42 gün bulunmaktadır.Ġstatiksel değerlendirmede, sonuçlar ortalama ve standart deviasyon (SD), ya da sayıve oran (%) ile gösterildi.
Operasyon öncesi mammografi ve US ile saptanan tümör boyutlarıpatoloji raporunda belirtilen tümör boyutu ile Bland-Altman ‘plot’ analizi kullanılarak her iki37tekniğin en doğru tümör boyutunu saptamadaki uyumluluğu değerildirildi.